Sayfalar

21 Nisan 2011

Russian Ark

2002 yapımı Russian Ark (Rus Hazine Sandığı) dünya sinema tarihinde bir ilki gerçekleştirmesi bakımından önemli ve izlenmesi gereken bir film. Kendisine bahşedilen bu önemin en büyük nedeni ise 99 dakikalık filmin tek seferde yani kesintisiz kurgu ile çekilmiş olması. Filmde 2000 oyuncunun rol aldığını da eklersek yönetmen Aleksandr Sokurov’un oldukça zor bir işe kalkıştığını söylemek mümkün.
Film, Saint Petersburg'da bulunan Hermitage Müzesi'nde geçiyor. Hermitage Müzesi kışlık saray olarak kullanırken Bolşevik Devrimi’nden sonra müzeye çevrilmiş görkemli bir bina. Çar Büyük Petro’nun sanat eserleri koleksiyonu ile temelleri atılan müzede bugün birbirinden yetenekli ve değerli sanatçıya ait 3 milyon sanat eseri sergilenmekte. Film boyunca da bu eserlerden bazılarını görmemiz mümkün oluyor. Ancak bir yandan duvardaki eserlere bakıp, bir yandan da sahneyi dolduran görkemli kıyafetler içindeki oyuncuları takip etmeye çalışırken yorulabilirsiniz.


Filmde, ismini ve orada ne işi olduğunu bilmediğimiz, sadece “Avrupalı bir diplomat” olduğunu söyleyen bir yabancının peşinde müzenin 33 odasını geziyoruz. Tur sırasında sadece müzede değil zamanda da bir yolculuk söz konusu. Rusya’nın tarihindeki Büyük Katherina gibi önemli kişilere rastlıyor, diplomatik bir töreni izliyor ya da kendinizi büyük bir baloda dans edenlerin arasında bulabiliyorsunuz. Rusya tarihi ile daha fazla bilgi sahibi olanlar müzede karşılaşılan kişileri daha rahat tanıyıp, filmden daha çok zevk alabilirler. Ben sadece, ailesiyle birlikte katledilen Çar II. Nikolay’ı ayırt edebildim. Bunun yanı sıra filmin diyalogları da biraz karışık, hatta bazen kimin kiminle konuştuğu bile anlaşılmıyor.


Russian Ark, Rusya’nın görkemli tarihine yapılan başlı başına bir güzelleme. Batıya pek çok göndermesi var. Örneğin peşine düştüğümüz yabancının Avrupalı olması ve Rus edebiyatından müziğine çoğu şeye burun kıvırması oldukça manidar. Ancak filmin tüm ideolojik mesajlarını bir tarafa bırakırsak, tek bir kamera çekimi ile gerçekleştirilen bu cesur, kimi zaman yorucu ama orijinal ve başarılı deneysel filmi tüm sinefillerin görmesi gerekiyor.   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...